21 Ocak 2014 Salı

Türeyiş Destanı

TÜREYİŞ DESTANI





Bir

Uygur destanıdır. Büyük Türk İmparatorluğunu Göktürkler' den devralan Uygur

Türkler' i, Türeyiş Destanı ile soylarının vücud buluşunu anlatırken aynı zamanda da,

bütün Türk boylarında hakim bir inanış olarak beliren, soyun ilahi bir kaynağa bağlanması fikrini

bir kere daha belirtmiş olmaktadırlarç





Uygur Türeyiş Destanının,

GöktürkBozkurt Destanı ile çok yekın benzerlikleri, ilk okuyuşta anlaşılacak kadar açıktır.

Hemen bütün Türk Destanlarının birinci derecedeki unsuru olan kurt motifi, gerek Türeyiş ve

gerekse Bozkurt Destanlarında bilhassa ilahileştirilmekte ve neslin başlangıcı ve devamı bu ilahi

motife bağlanmaktadır.

Türeyiş Destanı, aslında bir büyük destanın başlangıç kısmına

benzemektedir. Büyük bir ihtimalle, GöktürkBozkurt destanı gibi Uygur Türeyiş Destanı da, ilk

büyük Türk Destanı olan Yaradılış Destanının etkisi altında gelişip meydana getirilmiş, daha dar

bir muhitin veya daha tecrid edilip kavimleşmiş bir sıoyun küçük çapta bir yaradılış destanıdır.

Nitekim, bundan sonra göreceğimiz, yine bir Uygur Destanı olan Göç Destanı, Türeyiş

Destanının tabii bir devamı intibaını vermektedir.

Destan:

Büyük Hun Hakanlarından

birinin iki kızı vardı. Kızlarının ikisi de bir birinden güzeldi. Ökle güzeldi ki, Hunlar, bu iki kızın da,

ancak ilahlarla evlenebileceğine inanıyor ve bu kızların insanlar için yaratılmadığını

söylüyorlardı.

Hakan da aynı şekilde düşündüğü için kızlarını insanlardan uzak tutmanın

çarelerini aradı. Ülkesinin en kuzey ucunda, insan ayağı az basan veya insan ayağı hiç

görmeyen bir yerinde, çok yüksek bir kule yaptırdı. Kızların ikisini de bu kaleye kapattı. Ondan

sonra da aklınca inandığı tanrısına yalvarmağa başladı. Öyle bir yalvarıyor ve öyle yakarışlarla

tanrısını çağırıyordu ki nihayet bir gün, Hakanın kendi aklınca inandığı tanrısı dayanamadı ve bir

Bozkurt şekline girip geldi. Hun Hakanının kızlarıyla evlendi.

Bu evlenmeden birçok

çocuklar doğdu; bunlara Dokuz Oğuz On Uygur denildi ve bu çocukların hepsinin de sesi

Bozkurt sesine benzedi. yine bu çocuklar, birer Bozkurt ruhu taşıyarak çoğaldılar.





sanılmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder