21 Ocak 2014 Salı

Mondros Ateşkes Anlaşması

1 Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının açılması,

Karadeniz'e serbestçe geçişin temini ve Çanakkale ve Karadeniz istihkamlarının İtilaf

Devletleri tarafından işgali sağlanacaktır.



2 Osmanlı sularındaki bütün torpil tarlaları

ile torpido ve kovan mevzilerinin yerleri gösterilecek ve bunları taramak ve kaldırmak için

yardım edilecektir.



3 Karadeniz'deki torpiller hakkında bilgi verilecektir.



4 İtilaf Devletlerinin bütün esirleri ile Ermeni esirleri kayıtsız şartsız İstanbul'da

teslim olunacaktır.



5 Hudutların korunması ve iç asayişin temini dışında, Osmanlı

ordusu derhal terhis edilecektir.



6 Osmanlı harp gemileri teslim olup, gösterilecek

Osmanlı limanlarında gözaltında bulundurulacaktır.



7 İtilaf Devletleri, güvenliklerini

tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına

sahip olacaktır.



8 Osmanlı demiryollarından İtilaf Devletleri istifade edecekler ve

Osmanlı ticaret gemileri onların hizmetinde bulundurulacaktır.



9 İtilaf Devletleri,

Osmanlı tersane ve limanlarındaki vasıtalardan istifade sağlayacaktır.



10 Toros

Tünelleri, İtilaf Devletleri tarafından işgal olunacaktır.



11 İran içlerinde ve

Kafkasya'da bulunan Osmanlı kuvvetleri, işgal ettikleri yerlerden geri çekilecekler.



12 Hükümet haberleşmesi dışında, telsiz, telgraf ve kabloların denetimi, İtilaf

Devletlerine geçecektir.



13 Askeri, ticari ve denizle ilgili madde ve malzemelerin

tahribi önlenecektir.



14 İtilaf Devletleri kömür, mazot ve yağ maddelerini

Türkiye'den temin edeceklerdir.(Bu maddelerden hiç biri ihraç olunmayacaktır.)



15 Bütün demiryolları, İtilaf Devletleri'nin zabıtası tarafından kontrol altına

alınacaktır.



16 Hicaz, Asir, Yemen, Suriye ve Irak'taki kuvvetler en yakın

İtilaf Devletleri'nin kumandanlarına teslim olunacaktır.



17 Trablus ve

Bingazi'deki Osmanlı subayları en yakın İtalyan garnizonuna teslim olacaktır.



18 Trablus ve Bingazi'de Osmanlı işgali altında bulunan limanlar İtalyanlara teslim

olunacaktır.



19 Asker ve sivil Alman ve Avusturya tebası, bir ay zarfında Osmanlı

topraklarını terk edeceklerdir.



20 Gerek askeri teçhizatın teslimine, gerek Osmanlı

Ordusunun terhisine ve gerekse nakil vasıtalarının İtilaf Devletleri'ne teslimine dair

verilecek herhangi bir emir, derhal yerine getirilecektir.



21 İtilaf Devletleri adına bir

üye, iaşe nezaretinde çalışacak bu devletlerin ihtiyaçlarını temin edecek ve isteyeceği her bilgi

kendisine verilecektir.



22 Osmanlı harp esirleri, İtilaf Devletleri'nin nezdinde

kalacaktır.



23 Osmanlı Hükümeti, merkezi devletlerle bütün ilişkilerini

kesecektir.



24 Vilayeti sitte adı verilen 6 vilayet(Erzurum, Van, Harput, Diyarbakır,

Sivas ve Bitlis)'te karışıklık çıkması halinde bu vilayetlerin herhangi bir kısmının işgali

hakkına İtilaf Devletleri sahip olacaklardır.



25 Müttefiklerle Osmanlı Devleti

arasındaki savaş, 1918 yılı Ekim ayının 31 günü mahalli saat ile öğle zamanı sona erecektir



MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI'NIN ÖNEMİ



Bu ateşkes

antlaşmasının hükümleri gereğince Osmanlı Devleti fiilen tarihe karışıyordu. Çünkü, bu bir

ateşkes değil kayıtsız koşulsuz bir teslim belgesi idi. Yaklaşık sekiz yıl savaştan sonra, bir

zamanların muhteşem Osmanlı Devleti perişan bir şekilde yenilmiş, orduları dağılmış, morali

çökmüş, savaşlarda büyük insan kayıplarına uğramış, kaynakları tükenmiş, galiplerin kendisi

hakkında vereceği karara razı ve kadere boyun eğmiş bir görünümdeydi. Ordu dağılıyor, silah,

cephane ve ulaşım yolları ile tüm haberleşme araçları ve liman, tersaneler İtilaf

Devletleri'nin denetimine bırakılıyordu. İtilaf Devletleri'ne, 7. maddeye dayanarak,

ülkenin herhangi bir yerini işgal hakkı tanınıyor, Doğu Anadolu'da bir Ermeni Devleti

kurulması için olanak hazırlanıyor ve İtilaf Devletleri'ne işgallerine yardımcı olunacağı

belirtiliyordu.



İtilaf Devletleri, özellikle İngiltere, savaştan yenik çıkmış olan Almanya,

Avusturya ve Bulgaristan'a Osmanlı Devleti'ne uyguladıkları paylaşma politikasını

izlemiyorlardı. Almanya, Avusturya ve Bulgaristan'ın topraklarına ateşkes imzaladıkları

tarihte İtilaf devletleri askerlerince girilmişti. Oysa Osmanlı Devleti ateşkes imzaladığı tarihte

ülkesine düşman askeri girmemişti. İngiltere, Mondros'un imzalanmasından sonra Türk

Ulusu'na doğu ulusu gözüyle bakıyor, Türk Ulusu'nu padişahın buyruğu altında

bir sürü olarak görüyor ve padişah elde edilince tüm ulusun da avuç içinde olacağını

düşünüyordu. Lloyd George'nin planı, Yunanistan'ı yeter derecede güçlendirmek

ve Güney Kafkasya'da Rusya ile Osmanlı Devleti arasında kalmış olan hükümetlere

yardım edip, Osmanlı Devleti'ni doğudan ve batıdan istila ve baskı altına almaktı.

Avrupa'nın hasta adamı ölmüş ve mirasını paylaşmak birinci derecede İngiltere'nin

sonra Fransa ve diğerlerinin eline kalmıştı. Rusya savaştan çekilmiş olduğu için Doğu Sorunu

nu İngiltere ve Fransa'nın diledikleri gibi çözebileceklerdi. Avrupa'yı pasta dilimleri

gibi, ulusal sınırlara bakmaksızın bölen, II. Dünya Savaşı'nın tohumlarını daha o zaman

eken İtilaf Devletleri tüm Orta Doğu'yu, yani Osmanlı Devleti'nin topraklarını

yağma edebilecek şekilde ele geçirmişlerdi. 1878'den beri Osmanlı Devleti ile ilgili

politikasını değiştirmiş bulunan İngiltere, Osmanlı Devleti'nin artık yaşayamayacağına

karar vermişti.Yüzyıllardır güneye inmek isteyen Rusya'nın Balkanlar üzerinden

Boğazlara ve Kafkasya üzerinden ise İskenderun ve Basra Körfezleri'ne ilerleyişinin ve

buraları ele geçirmesinin Osmanlı Devleti tarafından durdurulamayacağını gören İngiltere, 1.

Dünya Savaşı sonunda, kendi politikasını uygulama olanağı bulduğundan Kafkasya'daki

Rus ilerleyişini durdurmak için Ermenistan ve Balkanlar'da ilerleyen Rus tehlikesine karşı

da Ege Denizi'ne egemen, Batı Anadolu'yu hatta Kıbrıs'ı da içine alan

güçlü bir Yunanistan yaratmak ve İngiltere'nin desteğinde bu devletleri Rusya'ya

karşı tampon olarak kullanmak, bu sayede İngiltere'nin sömürge yollarının güvenliğini

sağlamak istiyordu. İşte Mondros Ateşkes Antlaşması İngiltere'nin bu politikasının ürünü

olarak İngiltere temsilcisi Amiral Calthrope'nun dikte ettirdiği şekilde kabul edilmişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder